bu ürün 1 iş günü içerisinde kargoya teslim edilmektedir.
vıı. yüzyıl arap toplumunun sözlü anlatıların
egemen olduğu bir kültüre sahip olduğunu dikkate alan kur’ân’ın dil yapısı
incelendiğinde daha çok şifahî kültürün özelliklerini taşıdığı anlaşılmaktadır.
kur’ân’ın bu anlatım gücü ilk muhataplar nazarında herhangi bir sorun teşkil
etmediği hâlde sonraki nesiller açısından birtakım anlama problemlerini
beraberinde getirmiştir. zaman içerisinde bu sorunların aşılmasına yönelik
çeşitli ilim dalları ortaya çıkmış ve çok sayıda eser telif edilmiştir. bu eser
türlerinin başında âyetler arasında ilk bakışta var olduğu sanılan ihtilafları,
lahn ve nazım bozukluklarını ele alan “müşkilü’l-kur’ân” telifâtı gelmektedir.
bu türün öne çıkan çalışmalarından biri ibn kuteybe’nin te’vîlü
müşkili’l-kur’ân isimli eseridir. ilâhî kelâm’ı itibarsızlaştırma niyetinde
olanların kur’ân’da çelişki, lahn ve nazım bozukluğu gibi kusurlar bulunduğu
yolundaki iddialarına cevap vermek amacıyla kaleme alınan eser kıraat
farklılıkları, hakikat ve mecaz, müşterek lafızlar, müteşâbihlik ve mücmellik,
kinaye ve ta‘rîz, istiâre, eş sesli ve eş anlamlı kelimeler, harflerin ve
kelimelerin birbirinin yerine kullanılması… gibi konuları ayrıntılı biçimde ele
almaktadır.
eserde ihtilaflı olduğu iddia edilen kelimelerin zaman içerisinde değişen anlam
dünyalarına işaret edilerek söz konusu değişikliklerin sebepleri inceleme
konusu yapılmıştır. ayrıca hazif, ihtisâr, tekrar, ziyade, kinaye, teşbih ve
ta‘rîz gibi söz sanatlarına başvurmak suretiyle kur’ân’ın üslup özellikleri
dilin işlevleri açısından değerlendirilmiş, bu sahada ortaya konulan ilke ve
yöntemler kısa örneklerle açıklanmıştır.