Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
jack london’ın 1912 yılında the
london magazine’de tefrika halinde yayımlanan romanı kızıl veba, modern
edebiyatın ilk post- apokaliptik metinlerinden biri kabul edilir. london
romanında, 2013’te patlak veren dünya çapında bir salgının insan ırkının neredeyse
tamamını yeryüzünden sildiği, ilkel yaşamın geri döndüğü, gerçekleşmesi son
derece muhtemel bir “yeni” dünya tasavvur eder. salgın sürecinde izolasyonun
önemini, nüfus yoğunluğunun, özellikle de dünya nüfusunun salgınlardaki rolünü,
insanların son derece kritik durumlarda kapıldığı bencilliği, kolektivizm ve
bireyciliğin karşı karşıya gelişini, biliminsanlarının özverisini son derece
gerçekçi biçimde işler.
bundan 108 yıl önce, şu an
deneyimlemekte olduğumuz meselelere kitabında yer veren london’ın yazdıkları
şimdilerde, seyircisi değil bizzat aktörü olduğumuz en derin krizin
öngörülemez, diğer bir deyişle “siyah kuğu” vakası olmadığını, insan merkezli
yaklaşımların dünyayı anlamamıza yetmediğini kanıtlar nitelikte. bu bağlamda
kızıl veba yazıldığı tarihten bir yüzyıl sonra, farklı bir bakış açısıyla
yeniden okunmayı hak ediyor.