Sepet
Sepetin şu anda boş.
Konumunuza özel içerikleri görmek ve online alışveriş yapmak için başka bir ülkeyi veya bölgeyi seçin.
500 tl ve üzeri siparişlerinizde kargo ücretsiz
250 tl ve üzeri siparişlerinizde 35 tl kargo ücreti
Image
Image
 izzeti yanlış yerde aramak 2
 izzeti yanlış yerde aramak 2

maruf

izzeti yanlış yerde aramak 2

Stok: 1
₺ 150.00

bu ürün 1 iş günü içerisinde kargoya teslim edilmektedir.

1

9786059376181

yazar:

mehmet pamak

sayfa sayısı:

606

cilt tipi:

karton kapak

kağıt tipi:

kitap kağıdı

boyut:

13.5 x 21 cm

açıklama

islami kimliğin, hür ve bağımsız biçimde kur'an eksenli bir yapı üretemediği, müslümanların ontolojik bir hürriyete sahip olmadıkları, bağımsız özgün bir yapının örnekliğinde vahyin mesajını insanlığa ulaştıramadıkları, tevhidi bir vahdeti sağlaya- madıkları, henüz ilk nesil benzeri bir "kur'an toplumu nüvesini" bile oluşturamadıkla- n, üstelik tevhidî davet ve şahidliğin ikinci plana itildiği seküler-liberal-demokra- tik-laik bir vasatta bulunuyoruz. böyle bir vasatta, müslümanların dünyevi-maddi başarılar ve zenginliklerle, dünyevi kazançlarla, kimi kazanımlar, görece özgürlükler ve iktidarlarla büyülenmeleri hâli, seküler bağımlılık ve vesayetin neden olduğu büyük bir sapmanın işaretidir. dünyevi ve ekonomik başarılar, zenginlikler, şöhret ve iktidarlarla, dünyevi kalkınma projeleriyle bütünleşen müslümanlar, vahye dayalı sahih islami bilginin, islami dilin, islami kavram ve kurumların referans ve meşruiyet kaynağı olmaktan çıkarılışını bir sorun olarak görmüyorlar. geleneksel cahiliye olan atalar dini tarihsel islam anlayışı ile modern cahiliye "neo-kemalizm"in sentez edilerek toplumun bu istikamette dönüştürülmek istendiği bir süreçte müslümanlar giderek edilgen sürüler hâline geliyor. birçok müslüman, "milli"(!)lik adı altında yeniden ihya ve ikame edilmeye çalışılan bu yeni cahiliye kültürünün kuşatması altına giriyor ya da bir takım maslahatlarla bu siyasi ve kültürel dönüşüme aktif destekçi konumuna kayıyor.

birçok öncü şahsiyet de dâhil müslüman kesimler, giderek bahsedilen bu büyük sapmayı umursamaz hale geliyorlar, hatta içinde yer almakta bir beis görmüyorlar. kapitalist-seküler-liberal-laik-demokratik sisteme entegre olmaya ve "seküler kutsalları-şiarları-kavramları" farklı tanımlamalarla da olsa içselleştirmeye doğru sürükleniyorlar. bu yolda yaşanan ehlileşme, edilgenleşme hâli sonucunda, kamusal alanda, siyasal, ekonomik, hukuki toplumsal alanlarda temsil edilmeyen bireysel bir islami hayatla yetinilir hâle geliniyor. iktidarın da ısrarla böyle olunması gerektiğine vurgu yaptığı bu "bireysel müslümanlık"lar giderek normalleşiyor, meşrulaşıyor, hayırseverliğe indirgenmiş "dindarlıklarla yetinilir hâle geliniyor. bu durumu tartışma ve sorgulama konusu yapmaya kalkışanlar ve tevhidi istikameti korumakta ısrar edenler ise, mağaralarında yaşayanlar olarak nitelenip, "siz hâlâ orada mısınız?" sözleriyle aşağılanıyor, dışlanıyor.