hangimiz "nasıl gidiyor" diye sorulduğunda çok yoğun olmaktan şikâyet etmiyor?

hangimiz sabahları uyandığında hiç dinlenemediğini ve sürekli yorgun olduğunu söylemiyor?

hangimiz her üç dakikada bir bildirim gelmiş mi acaba diyerek ekranını kontrol etmiyor?

hangimiz kafa dağınıklığından, zihnini bir türlü toparlayamadığından dert yanmıyor?

hangimiz daha pazar gününden pazartesi mesaisinin stresini yaşamıyor?

hangimiz değersizlik hissettirdiği, kötü muamele gördüğü hâlde birilerine muhabbet beslemekten kendini alamıyor?

tek gösterge elbette bu soruların kısa cevapları değil fakat verdiğimiz cevaplar bir modern zaman sendromunun kıskacına düştüğümüzü işaret ediyor olabilir mi?

teknolojik gelişmelerin hızı, şehir hayatının kaosu, iletişim araçlarının kuşatması, çalışma stillerinin çeşitliliği, yeni nesil medyanın cazibesi, sosyal ortamların dayatmaları ve daha pek çok sebebin gündelik yaşamımıza mâl ettiği "modern zaman sendromları" nelerdir?

hayatımıza ne şekilde girer? bir anda mı belirir?

zamanla mı ortaya çıkar?

önlem alınabilir mi? ne tür tedbirler uygulanır?

en önemli soru ise şu: eğer bir sendroma yakalandıysak bunun kurtuluşu var mıdır?

çıkış ne taraftadır?