Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
islam ümmeti olarak bugünkü büyük zillete
sürüklenmemizin arka planında; şüphesiz ki, kur’an’dan ve rasûlüllah’ın (s)
güzel örnekliğinden kopuşumuz yatmaktadır. bu halimizin sebeplerinin en
başında, kitap eksenli din anlayışımızı ve kulluk eksenli hayat tasavvurumuzu
yitirerek yolumuzu ve istikametimizi kaybetmemiz vardır. ibadetlerimizin,
içerikten, ihlâstan, derinlikten uzaklaşıp sığlaşması, anlam ve istikamet
kaybına uğrayarak şekle indirgenmesi vardır. bizi biz yapan, bize anlam, değer
ve şahsiyet kazandıran vahye dayalı özgün modelimizden uzaklaşmamız vardır.
rasûlullah'ın (s), risalet öncesinde bile “muhammed-ül emin” olarak nitelenen
güzel örnekliğinden ve mücadele sünnetinden kopup, seküler kültüre ve
dünyevileşmeye doğru zelilce savruluşumuz vardır.
peygamber (s) ve beraberindeki mü'minler yani ilk kur’an nesli de aynı kur’an’ı
okuyor ve aynı ramazan orucunu tutuyordu. o ilk nesil, aynı değerlerle, aynı
din ve aynı kur’an’la, büyük bir güç, enerji ve muhteşem bir medeniyet
ürettiler. insanlığı aydınlatacak, adalete ve insanlık onuruna kavuşturacak
görkemli ve güzel bir örneklik oluşturdular. neden o bir avuç insanın,
sarıldıkları ve okudukları kur’an, tuttukları oruç ve diğer ibadetler, onları
bütün dünya insanlığına kurtarıcı mesajı taşıyacak misyona ulaştırıyor da,
sayıca çok fazla olan bizde aynı neticeyi doğurmuyor? aynı kur'an onları köklü
bir inkılâba uğratıp muhteşem bir örneklik ve şahidlik oluşturmalarını sağlıyor
ve onlara bu derece güç ve izzet kazandırıyor da, neden bizde aynı sonuca yol
açmıyor? evet neden, aynı kur'an, aynı değerler ve aynı ibadetler, bugün çok
büyük sayılara ulaşan bizi, hiç değilse bu büyük zulüm ve zilletten bir türlü
kurtaramıyor? işte bu hususu sorgulamalıyız. halimizi gözden geçirmeli, ilk
kur’an neslinde olup da bizde olmayanı bulup ortaya çıkarmalıyız. kendimizi,
ümmetimizi, kur’an, din ve ibadet algı ve anlayışlarımızı ıslah etmeliyiz.
kur’an ayı ramazan vesilesiyle, hâlimizi sorgulayıp allah’a teslimiyetle,
ihlâslı bir niyet ve doğru bir yöntemle kur’an’ı hayatın içinde okumalıyız.
bugünkü zilletten kurtulup allah’ın rızasına muvafık izzetli konumlara
gelebilmemiz için kur'an'ı hayat kitabı olarak hakkıyla okumalıyız. onu
anlamayı, özümseyip yaşamayı öne çıkarmalıyız. kur'an'ın pratiği olan
rasûlüllah’ın (s) güzel örnekliğini, mücadele sünnetini içselleştirip
samimiyetle bugüne taşıma gayretini göstermeliyiz. bilmeliyiz ki, dünya ve
ahiretimizi mamur edebilmemiz; ancak, “kur’an’ı terk edilmiş (mehcur) bırakmak”
zilletinden süratle uzaklaşıp hablullah'a yeniden sarılarak bireysel ve
toplumsal hayatımızı kur'an'la inşa etmemiz sonucunda mümkün olabilecektir.
işte bu kitap, böylesi bir gayeye allah rızası için katkı sağlamak amacındadır.