Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
“iyi ki beni almadınız, dedi nermin. ben
de sizi almadım diye düşünürken içini yüce duygular doldurdu. giremediği yeri
iyice yerdi içinden. hatta yerden yere vurdu ki bu kurum kurum kurumlanan
kurumların aşkı yeniden yeşermesin içinde. burada gördüklerimi görmek, şehrin
dört bir yanını dinlemek nasip işi. bana yaptıklarınız yüzünden acımı hemen
öteki acılara aktarıp bir çırpıda giriyorum içlerine. öteki ruhların rengine
bürünmem saniyelerimi bile almıyor. bir söylev yükseldi içinde. ey beni
yadsıyan sıkışmış ruhlar, siz kendinizce sınıflandırmalar yapıp binlerce
pırıltılı kalbin adını silerken, herkesi tek giysili ve tek düşünüşlü bir
bedende toplamak için güç birliği yaparken ben süzülüp uçup gideyim aranızdan.
sizi odanızda bırakıp. duvarların, tel örgülerin, demir kapıların, yükselen
amfilerin, kara cüppelerin içinde. ben burada yüzüne gözüne çöpler yapışmış
insanlarla kötülüklerin üzerine yürüme derslerine katılmaktan mutluyum.”
yıldız ramazanoğlu’nun ikna odası,
türkiye yakın tarihinden bir deneyim romanı! roman; nermin, nuray ve seher adlı
üç arkadaşın yükseköğretim kurumlarında uygulanan başörtüsü yasağı tecrübesi
üzerinden kurgulanarak, modern zamanda hayatta var olma mücadelesi veren üç
kadından kesitler vermektedir. başörtüsü yasağı ve akabinde uygulanan ‘ikna
odası’ karşısında tıp fakültesi kayıt sırasından dönerek boyun eğmeyi reddeden
nermin’in, perukla derslere giren seher’in ve başörtüsünü ilk olarak
üniversitede, daha sonra da iş hayatında çıkaran nuray’ın hikâyesi, siyaset ve
inanç hususunda muhalif bir yönü betimlemekten ziyade biricik, özel ve insani
bir anlatı olarak karşımıza çıkıyor.