bu ürün 1 iş günü içerisinde kargoya teslim edilmektedir.
yazar: |
|
tercüman: |
|
|
|
sayfa sayısı: |
1250 / 4 cilt |
cilt tipi: |
ciltli kapak |
kağıt tipi: |
şamua kağıt |
boyut: |
17 x 24 cm |
zehebî henüz hayatta iken kendi nüshası esas alınarak
739-743 (1338-1342) yıllarında istinsah edilen ve günümüze ulaşan yazma nüshada
adı siyeru aʿlâmi'n-nübelâʾ diye geçen eser çeşitli kaynaklarda
kitâbü'n-nübelâʾ, aʿyânü'n-nübelâʾ, aʿlâmü'n-nübelâʾ, siyerü'n- nübelâʾ,
târîḫu'n-nübelâʾ ve târîḫu'l-ʿulemâʾi'n-nübelâʾ şeklinde kaydedilmektedir.
müellif, târîḫu'l-islâm ve vefeyâtü'l-meşâhîri ve'l-aʿlâm adlı hacimli kitabını
726 (1326) yılında tamamladıktan sonra bu eserini kaleme almıştır. on dört cilt
halinde yazılan eser asr-ı saâdet'ten 700 (1301) yılına kadar kırk civarında
tabakayı kapsamakta olup müellif eserin ilk cildini hz. peygamber'in, ikinci
cildini hulefâ-yi râşidîn'in hayatına ayırmıştır. zehebî, bu eserinde
endülüs'ten çin'e kadar uzanan islâm coğrafyasında her sahanın en meşhur
isimlerini toplamış, bunlar arasında halifeler, melikler, sultanlar, emîrler,
vezirler, nakibler, kadılar, kıraat âlimleri, muhaddisler, fakihler,
edebiyatçılar, lugatçılar, nahivciler, şairler, dinler tarihçileri, kelâmcılar
ve felsefeciler yer almıştır. ancak biyografisi verilenlerin büyük kısmını
muhaddisler teşkil etmektedir. eserinde her şahsa şöhretine ve ilmî seviyesine
göre yer veren zehebî onların isim, nesep, lakap, künye, nisbe gibi
özelliklerini tesbit etmiş, her birinin doğum tarihini, yetişme şekli,
hocaları, talebeleri, eserleri, inanç durumu ve vefat tarihini belirtmiş,
kimini savunmuş, kimini eleştirmiştir. biyografisini verdiği râvileri
cerh-ta‘dîl açısından değerlendirmiş, bunu yaparken genellikle o şahısla aynı
asırda yaşayan güvenilir âlimlerin görüşlerini sıralamış, değerlendirilen
kişinin güvenilirlik derecesini belirtirken kendi fikrini “sika, sadûk,
suveylih, deccâl, metrûk, kezzâb, mechûl” gibi terimlerle ortaya koymuştur.
rivayetleri kütüb-i sitte'de yer alan hadis âlimlerinin bu eserlerden
hangilerinde rivayetlerinin geçtiğini rumuzlarla göstermiş, biyografilerinin
sonuna rivayet ettikleri hadislerden örnekler koymuş ve bu rivayetleri sened ve
metin açısından değerlendirmiştir.