insan nedir? gerek sunuluş biçimi gerekse
içeriği açısından twain’in diğer eserleri arasında farklı bir yere sahip.
kitap, iki adam arasında geçen bir diyalog biçiminde yazılmış. kitabı okurken,
ununu eleyip eleğini asmış, köşesine çekilmiş ve biraz da alaycı yaşlı bir adam
ile deneyimsiz, yargılarında pek aceleci ve heyecanlı, genç bir adam arasında
geçen sokratik bir diyaloga şahit oluyoruz -tıpkı platon’un meşhur
diyaloglarında ya da diyalog biçiminde yazılmış başka birçok eserde olduğu
gibi, üzerine konuşulan konuların farklı perspektiflerden değerlendirildiğini
görüyoruz. yaşlı adam insana dair, insanın ne olduğuna dair kendi fikirlerini
ortaya koyar ve gerekçelendirirken, genç adam ise bunlara sürekli itiraz
ediyor. ne var ki yaşlı adam’ın sorduğu sorular genç adam’ı bu itirazların
haklı olup olmadığını sorgulamaya zorluyor. twain böylece, kitabı okuyan
bizleri de bu sohbete dâhil ediyor ve biz de kendimizi bu diyalogun taraflarını
sorgularken buluyoruz.