Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
"(dünyanın) lezzet ve şehvetinden çıkan kerih kokuyu duyar duymaz
tıkayıver burnunu. kurtar kendini ondan ve onun âfatından. sana taksim olunan
elbet ki ulaşacak sana. bir de bakmışsın ki sen bambaşka bir sen
olmuşsun."
insan, türlü olumsuzluklarla karşı karşıya kaldığında çoğu zaman ne
yapacağını bilemez, bununla birlikte, durup bir düşünme payı da bırakmaz
kendine. hemen fiiliyata geçme isteği, insanda zuhur eden temel davranışlardan
biri olur. oysa yaratılmışların en makbulü olarak dünyaya gelen insan; özüne
döndüğünde kendi içinin âlemlerini keşfetmeye, içinde ve dışında görüp tahayyül
edemediği bütün âlemlerin rabbine gönülden hamdetmeye başlar. burada ise
"âlemlerin keşfi" başlamış, gaybın yani insana bilinmeyen katmanların
perdeleri kişinin istidadınca açılmaya başlamıştır.
işte, velîlerin velîsi, "gavsü'l-âzâm" abdülkâdir geylânî, sohbet
usulünde vücuda gelmiş en önemli eserlerden biri olan fütûhu'l-gayb'da,
okuyucuları âdeta, dizinin dibinde muhabbetli sohbetini dinleyen birer derviş
misali manevî bir eğitime tâbi tutarak dünyanın süflî meseleleri ile
münakaşadan bîzar olup kalbi temizlemeyi ve bu vesile ile allah'a yaklaşmayı
şiir gibi akan cümleleriyle öğretiyor.
fütûhu'l-gayb, bir tasavvuf klasiği olmasının yanı
sıra geleneksel eğitimin metodunu da içeren bir sohbet usulü klasiği
özelliğini de taşıyor.