Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
“fransız
akademisi’ne kabul konuşması ve jean-christophe rufin’in yanıtı”
“akademi
üyesi saygıdeğer hanımefendiler, beyefendiler,
insan sizinki gibi bir aileye kabul edilme ayrıcalığına eriştiğinde, eli boş
gelemez. hele benim gibi levanten bir konuk olduğunda, eli kolu dolu gelir.
gerek fransa’ya, gerek lübnan’a karşı duyduğum minnetle, iki yurdumun bana
verdiği her şeyi de yanımda getireceğim: kökenlerimi, dillerimi, aksanımı,
inançlarımı, kuşkularımı ve her şeyden çok uyum, ilerleme ve bir arada yaşama
düşlerimi.
bu
düşler bugün suya düşmüş görünüyor. övünç duyduğum kültür evrenleri arasında
bir duvar yükseliyor akdeniz’de. benim isteğim bir yakadan ötekine geçmek için
bu duvarı aşmak değil. bu –avrupalılar ile afrikalılar, batı ile müslüman
âlemi, yahudiler ile araplar arasındaki– tiksinti duvarını çökertmek, yerle bir
etmeye katkı sağlamak istiyorum ben. yaşama nedenim, yazma nedenim her zaman bu
oldu…”
1635
yılında kardinal richelieu tarafından kurulan ve fransa’nın en köklü kültür
kurumlarının başında gelen fransız akademisi 40 koltuğa sahiptir ve yaşam boyu
seçilen 40 üyeden oluşur. ancak bir üye öldüğünde yerine yenisi seçilir. bu
kuraldan dolayı akademi üyeleri “ölümsüz” (“immortel”) olarak adlandırılır.
amin
maalouf 2011 yılında, 29. koltuk’un sahibi claude lévi-strauss’un yerine
fransız akademisi’ne seçildi. gelenek gereği yeni seçilen üye, koltuğunu devam
ettirdiği eski üyeye dair bir anma konuşması, bir başka üye de seçilen yeni
üyeyi takdim konuşması yapmak zorundaydı.
amin
maalouf claude lévi-strauss’tan, jean-christophe rufin de amin maalouf’dan
bahsetti. böylelikle antropoloji, tarih, doğu-batı etkileşimi, fransız kültürü
vb. pek çok konu fransız akademisi’nin “kubbe”sinde yankılandı.
dünyaca
ünlü bir yazar: maalouf,
dünyaca ünlü bir antropolog: lévi-strauss.
kısacası bir taşla iki kuş…