bu ürün 1 iş günü içerisinde kargoya teslim edilmektedir.
yazar: |
|
sayfa sayısı: |
208 |
cilt tipi: |
karton kapak |
kağıt tipi: |
kitap kağıdı |
boyut: |
13.5 x 21 cm |
son yıllarda siyaset alanında yaşanan kapsamlı değişim, vesayetin
geriletilmesi, sivil siyasetin güçlenmesi, özgürlük alanlarının genişlemesi
sayesinde senelerce şiddet sarmalına mahkûm edilen kürt sorununun da siyasi
yollarla çözümü için umut veren çabalar ortaya kondu. devletin; şiddetle bu
meselenin hallolmayacağını, inkâr ve asimilasyon siyasetinin
sürdürülemeyeceğini, bunun toplumsal yarılmayı giderek derinleştirdiğini
anlaması neredeyse otuz yılı buldu. otuz yıllık savaşın tüm alanlarda yol
açtığı tahribatın sağladığı olumsuz tecrübeyle toplumun genelinin, çözümün
ancak siyasi yollarla mümkün olduğuna kanaat getirdiği de bu sayede müşahede
edildi. savaş ne özgürlük ortamını genişletmekte ne de hakların temini
konusunda bir şey sunmaktaydı.
kürtlerin kimliğe dayalı haklarının genişlemesi, kürt etnik
kimliğinin kabullenilmesi, inkârın ve asimilasyonun son bulması, kürtlerin
tümüyle eşit yurttaş sayılması, silahlı mücadelenin yerini siyasi faaliyetlere
bırakması, siyasal temsil ve çoğulculuğun sağlanması ve cari sistemin bu zemini
sağlayacak biçimde değişmesi “çözüm süreci” olarak adlandırılıyordu. işte
hükümet de bu kabuller ve özgürlükçü bir formasyonla 2005’ten itibaren on yıl
boyunca sorunu çözmek için büyük riskler üstelenerek, siyasi çözüm denemelerine
başvurdu. daha evvelki çözüm denemeleri bazı provokatif hadiseler nedeniyle
yarım kalmıştı. 2013 yılının başlarında öcalan ve erdoğan’ın kararlılık
vurguları eşliğinde başlayan ve belli aşamaları kat eden son çözüm süreci de ne
yazık ki üç yıllık uğraşın ardından 2015 temmuz ayından itibaren yaşanan
olumsuz gelişmeler nedeniyle bir kez daha rafa kaldırıldı.
cahili sapkın anlayışları ve partizanca tutumları geride bırakmadan
kürt sorunu konusunda adil bir duruş sahibi olmak çok zordur. farklı kesimlerin
çözüm ezberlerini tekrarlayarak ya da iki taraftan birinin uluşçuluğuna ram
olarak çözümü dilemek yerine rabbimizin bizden istediği gibi adil ve istikamet
sahibi olarak hak ve adalet için mücadele etmek en doğru olandır.