"bu kitap, inançları dışında azığı olmayan başörtülülerin kendi kelimeleriyle serüvenlerini anlatmaktadır. resmi tarih ne yazarsa yazsın gerçek, bu insanların kurduğu cümlelerde saklıdır."

gülşen demirkol özer 

28 şubat sürecinde türkiye'de ıslami kesim çeşitli alanlarda yoğun baskılara muhatap kılındı. bu baskıların en ciddi ve uzun soluklu olanının başörtüsü yasağı olduğu biliniyor. bu yasak, sokaktan hastanelere, kamu kuruluşlarından okullara kadar uzanarak birçok kişinin hayatını köklü biçimde değiştirdi. sadece eğitim kurumlarında bu nedenle mağdur edilmiş kişi sayısı bile tablonun ne denli ürkütücü olduğunu ele veriyor.

başörtüsü yasakları hakkında yeterli sayıda olmasa da, bugüne kadar çeşitli çalışmalar yapıldı. ancak yasağın muhataplarının yaşadıklarını anlatma süreci yeni başlamıştır. mesela, yasak karşısında alınan tavırlardan biri olarak yurtdışına çıkma kararı verenler sınırlı sayıda basın organı için haber konusu olmuş: ancak haklarında kapsamlı bir çalışma yapılmamıştır. dini bir vecibe olarak başörtüsünden vazgeçmemek adına bu tercihte bulunanların yaşadıklarına dair neredeyse hiçbir çalışma yapılmamıştır.  bu çalışmanın amacı, başörtüsü yasağının sonuçlarından biri olan bu serüveni, yaşayanların dilinden kayıt altına almak. çünkü bu deneyimleri yeni nesillere anlatma sorumluluğu bir vebal olarak karşımızda durmaktadır. temennimiz o ki, bu mütevazi çalışma bu yöndeki çabalara ufak da olsa bir katkı sağlar.