Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
sıranın size geleceğini mi sanıyorsunuz? bu insanların bir gün
size dönüp de fikrinizi soracaklarını mı sanıyorsunuz? bir gün kronometrenin
sizin için çalışacağını mı sanıyorsunuz? ciddi misiniz? hâlâ bir umudunuz var
mı? siz ayağa kalkmadan, siz sesinizi yükseltmeden, siz posta koymadan, siz
yumruğunuzu vurmadan, siz hep böyle dişlerinizi sıkarak, siz hep böyle
yumruğunuzu sıkılı tutarak… olacak mı sanmaktasınız? yaşıyorum… mu
sanmaktasınız? siz şimdi buna hayat mı diyeceksiniz? pardon ama bu kadar zamandır
neredeydiniz? nerelerde eğleştiniz? gönül indirdiğiniz ağaçlar, parklar,
bahçeler neredeydi? yaşadım, diyorsunuz. ben size rastlamadım. sesinizi
duymadım. kahkahalarınız ulaşmadı kulaklarıma. neden bu kadar çekgin durdunuz?
neden bu kadar sessizdiniz? neden bu kadar korktunuz? ne’den korktunuz? neden
bu kadar saklandınız köşelerde? nerelerde, niçin saklandınız?
abdullah
harmancı’nın 1990’ların ortalarından beri yazdığı denemeleri ilk defa bir araya
geliyor. izdiham, dergâh, mahalle mektebi, cins, muhit gibi dergilerde
yayımlanan bu denemeler, bazen döşümüze bir kedi gibi sokulacak, bazen
kalbimize bir bıçak gibi sarılacak. ama hep duygunun ve yaşantının peşinden
yürüyecek.