"islam dini, toplumda müslüman olan/olmayan kimse için içi-dışı bir, sağlam, dürüst ve kişilikli insan olmayı öngörür. inanç ve ifade özgürlüğü, insan şahsiyetinin oluşumu ve gelişiminde son derece etkilidir.

inanç ve düşüncesi baskı altına alınan insan ya düşüncelerini ve inancını ifade etmek suretiyle birçok olumsuzlukla karşılaşıp zulme uğrar ya da ikilem içinde kalmış farklı bir kişilik sergiler. ikilem içinde oluşmuş karakter onun benliğine yerleşir, her davranışında tezahür eder. özgür insan ise onurlu ve mert bir şahsiyet yapısına kavuşur.

aslında insanlık için ahlak düzenini kuran yüce kudret, hayatın hangi alanına ilişkin olursa olsun bütün erdemlerin, bir bakıma onlara sahip olan bireyi yüceltmeyi ve gerçek anlamda insan yapmayı amaçlamasını dilemiştir.

bu bakımdan allah teâlâ, kişinin yaptığı iyilikler veya kötülükleri -kime karşı yapılmış olursa olsun- öncelikle kişinin kendisine yapılmış saymaktadır."