Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
‘yaratma
erki’ni kudretinde bulunduran yönetici, yasama, yürütme ve yargı erklerini de
kudretinde bulundurabilir. bu da, sadece allah’tır.
yaratma erki elinde olmayan bir beşer, yasama,
yürütme ve yargı erklerini kendinde toplayamaz. işte, ilâhi siyaset ile beşerî
siyaseti birbirinden ayıran temel farklardan biri, belki de en büyüğü budur.
kur’ân vasıtası ile yüce allah, siyasette bu devrimi yapmıştır. “güçler
birliği” ile “güçler ayrılığı” ilkelerini koymakla bu devrimi yapmıştır. çağdaş
siyaset, “güçler ayrılığını” hayata geçiren siyasettir. ama ilâhi siyaset
deyince “güçler birliği” anlaşılmalıdır.
ilâhi/mutlak siyaset ile beşerî siyasetin bir
diğer farkı; ilâhi siyaset asla zulme dönüşmez, o nedenle eskimez, çürümez,
insanlara yani halka zarar verecek hale gelmez. beşerî siyaset ise zamanla güç
zehirlenmesine dönüşür, yozlaşır, çürür; halka, insanlığa zarar verecek hale
gelebilir, zulme dönüşebilir. bir diğer fark da, beşerî siyasetin âhiretle
ilgili bir yargılama erki yoktur, oysa yüce allah’ın âhirette de yargılama erki
vardır. bu dünyada yüce allah’ın yasama ve yürütme erkine ters düşenler, mutlak
anlamda hem dünyada hem de âhirette, yargılama erki ile karşı karşıya
kalacaklardır.
elinizdeki eser iki kitap olarak hazırlanmış
"kur'an'a göre ilahi siyaset" ve "kur'an'a göre beşeri
siyaset" serisinin ilk kitabıdır ve akıl/vahiy ekseninde bir siyaset
yaklaşımının niteliklerini ortaya koymaktadır.