Sepet
Sepetin şu anda boş.
Konumunuza özel içerikleri görmek ve online alışveriş yapmak için başka bir ülkeyi veya bölgeyi seçin.
500 tl ve üzeri siparişlerinizde kargo ücretsiz
250 tl ve üzeri siparişlerinizde 35 tl kargo ücreti
Image
Image
islamda devlet ve yönetim ilkeleri
islamda devlet ve yönetim ilkeleri

işaret

islamda devlet ve yönetim ilkeleri

Stok: 0
₺ 112.00
bu ürün stoklu değildir. üreticiden istenir ve bize ulaştıktan sonra kargoya verilir. genellikle 3-7 iş günü içinde kargoya teslim edilmektedir.
1

9789753503662

yazar:

muhammed esed

tercüman:

sinan yapıcı

sayfa sayısı:

152

cilt tipi:

karton kapak

kağıt tipi:

kitap kağıdı

boyut:

13.5 x 21 cm

açıklama

batılılar müslüman ülkelerde politik gücün yeniden dirilmesini ve müslüman sosyal ve entelektüel hayatında islâm’ın ilk dönemlerdeki hâkim konumunu yeniden kazanmasını önlemek için ellerinden gelen her şeyi yapmaktadırlar. savaşma araçları yalnızca politik değil, aynı zamanda kültüreldir de… müslüman dünyasında batılı okullar ve eğitimde batı kaynaklı yöntemler vasıtasıyla, genç müslüman kadın ve erkeklerin zihinlerinde sosyal bir doktrin olarak islâm’a karşı güvensizlik tohumları ekilmektedir. islâm’ı itibarsızlaştırma kampanyasındaki temel silah, bilinçsiz bir şekilde kendi toplumumuzdaki tepkisel unsurlarca sağlanmaktadır.

çağdaş islâmî bir devletin politik biçimlerinin ve yöntemlerinin, kesinlikle islâm’ın erken döneminde geliştirilen usulleri takip etme zorunda olduğu hususunda ısrar ederek (kur’ân ve sünnet’te en ufak bir ruhsat bile olmayan bir ısrar), hz. muhammed’in mesajının bu durumdan vazife çıkaran “muhafızları”, birçok eğitimli müslümanın şeriatı günümüzde politik zaruretleri için pratik bir önerme olarak kabul etmelerini imkânsızlaştırmaktadır. kur’ân’ın bütün buyruklarına aykırı düşecek bir şekilde cihad kavramını, müslüman yönetimin gayrimüslim bölgeler üzerinde saldırganca genişlemesinin bir aracı olarak görerek, gayrimüslimlerin kalplerine korku tohumları ekmektedirler ve çoğu samimi müslüman’ın, böylesi bir eğilimin açık bir şekilde çağrıştırdığı insafsızlık düşüncesine karşı da tiksinti duymasına yol açmaktadırlar. son olarak şeriatın bizi, hayatın bütün sosyal alanlarında islâmî bir devletin müslüman ve gayrimüslim vatandaşlar arasında, gayrimüslimlerin zararına olacak şekilde ayrım yapmakla yükümlü kıldığını (yine, kur’ân-ı kerîm veya sünnet’te ruhsat verilmeyen) iddia ederek, gayrimüslimlerin de içinde yaşadıkları ülkenin islâmî bir devlet olabileceği düşüncesini soğukkanlı bir şekilde karşılamalarını imkânsız kılmaktadır.