Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
ilkçağ felsefesi
denildiğinde tek bir anlayıştan bahsetmek mümkün değildir. oldukça geniş bir
zaman aralığına yayılmış bu dönem, tam tersine, çok farklı filozof ve
yaklaşımları içermektedir. bu bakımdan, kendinden önceki dönemlerle
kıyaslandığında, insana ve evrene ilişkin yeni bir kavrayış biçiminin yanı sıra
bu yeni tutumun tarihsel olarak farklı ekoller üzerinden çeşitlenmesini de
temsil eder.
ahmet arslan’ın beş ciltlik ilkçağ felsefe
tarihi serisinin ilk cildinde, başlangıcından sofistlere kadar olan dönem yunan
felsefesinin ortaya çıkışı, gelişimi ve belli başlı temsilcilerinin görüşleri
üzerinden veriliyor. ikinci ciltte sofistlerden başlayarak sokrates, küçük
sokratesçi okullar ve platon felsefesi ele alınıyor. üçüncü cilt ise tümüyle,
hem ortaçağ islam felsefesi hem de geç dönem hıristiyan ortaçağ felsefesi
tarihi bakımından özel öneme sahip, müslümanların “ilk öğretmen” olarak
nitelendirdikleri aristoteles’e ayrılmıştır. helenistik dönemin epikurosçuluk,
stoacılık ve septiklik diye bilinen üç okulu dördüncü cildin konusunu
oluşturmakta. beşinci cilt ise, roma dönemi içinde yer alan plotinos ve onun
kurucusu olduğu yeni-platonculuk ile ilk dönem hıristiyan kilise babalarının
felsefi görüşlerine ayrılmıştır.