Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
islam
edebiyatında "kaybedilmiş cennet" olarak tanıtılan müslüman
endülüs'ün tarihi, bir başka ülkenin tarihinde bulunamayacak ders ve ibretlerle
doludur. avrupa'yı aydınlatan "islam güneşi" endülüs'ün son
temsilcileri gırnata müslümanlarının başına gelenler, bu ibret sahnelerinin
odak noktasını teşkil eder.
endülüs, şam
emevî devletinin yıkılışından itibaren, siyasi bakımdan doğu islam dünyasından
ayrılmış ve tarihini kuzey afrika ile birleştirmişti. endülüs emevî devletinin
yıkılışından sonra da ülke, önce murabıtlar, ardından muvahhidler olmak üzere,
kuzey afrika'da kurulmuş iki devletin hakimiyetinde kalmıştı. bu arada
merinilerle iyi ilişkiler kurarak, hristiyanlara karşı büyük zaferler
kazanmışlardı. merinilerin zayıflamasından sonra ise kaderleriyle baş başa
kalmışlardı. bu da yetmiyormuş gibi taht kavgaları bir türlü bitmiyor, kardeş
kardeşe hatta oğul babaya karşı savaşıyordu. iktidar hırsı o kadar büyümüştü ki
kastilya kralından bile yardım istenir hale gelinmişti. basiretsiz sultan,
gerçeği ancak sıranın kendisine geldiğinde görecek lakin iş işten geçmiş
olacaktı.
insanlık
tarihi, her dönemde pek çok devletin yıkılışına şahit oldu. bu bakımdan gırnata
sultanlığının yıkılışı da gayet normal görülebilir. ancak onlara yapılan
muamele, insanlık tarihinde bir benzerine rastlanmayan büyük bir dramdır.
ispanya devlet ve din adamlarının, endülüs müslümanlarına karşı korkunç
zulümleri bunca yıldır zihinlerden çıkmamıştır. müslümanları hristiyanlaştırmak
için yaptıkları faaliyetlerden sonuç alamayınca zulüm ve işkencelerini
artırdıkça artırdılar. işkence makinesi olan engizisyon mahkemelerinde
yargıladıkları müslümanların onbinlercesini meydanlarda yakarak öldürdüler.
kitaplarının tamamını yok ederek, kültür mirasıyla bağlarını kesmeye
çalıştılar. müslümanları, dinleriyle olan bağlarından koparabilmek için,
dinleri ve dilleri ile ilgili olan bütün bağlarını yasakladılar. bir asrı aşan
bu sürecin sonunda, onları toplu bir şekilde öldürmenin planlarını bile
yaptılar ve netice olarak toptan sürgüne gönderdiler.
bu mütevazı
eserimizde, kuzey afrika islam devletleri tarihine dair önemli bir boşluğu
doldurmayı amaçladık. tarih meraklılarına az da olsa bir hizmette bulunmuş ve
tarihten ibret almayı sağlayacak bazı tesbitler yapmış olmanın mutluluğunu
yaşıyoruz.