bu ürün 1 iş günü içerisinde kargoya teslim edilmektedir.
bu olağanüstü derecede açık ve kışkırtıcı
küçük kitapta, richard dienst'in en radikal önerisi çok fazla borçla değil,
aslında çok azıyla yüklü olduğumuzdur. evet, bize hükmeden kurumların ve güç
biçimlerinin borçluluk düzenini reddetmenin ve kaçmanın yollarını bulmalıyız,
fakat aynı zamanda ve muhtemelen çok daha önemli olarak, borçsuzluğun temel bir
insani durum olduğunun farkına varmalı ve bir an önce bizleri birbirimize
bağlayacak ve özgür kılacak toplumsal bağları oluşturmalıyız. bu iki görevin
birleşimi başlı başına heyecan verici ve hatta devrimci bir projedir."
" michael hardt
ne bulutlar ne de metafizik âlemler modernliği bilir, çünkü modernliğin
evrenselliği cüzdanınızda, sizi bitmek bilmeyen bir borç sarmalında sürükleyen
ve hayatla özdeşleşen, onunla yer değiştiren bir hareketten müteşekkil. richard
dienst nasıl oldu da borçluluk toplumumuzun yegâne müştereği haline geldi diye
soruyor. 2008'de amerikalı ev sahiplerinin borçlarının dünya çapında krize
sebep olduğu, ereğli gibi 109.000 nüfuslu bir ilçede 60.000 kişinin icralık
hale geldiği, herkesin kredi kartı borcundan dert yandığı bir dünya nasıl zuhur
etti? kredi kriziyle beraber bankalar, ülkeler, aileler iflas etti. yunanistan
ve ispanya'da düyun-u umumiye idareleri kuruldu. her yerde 'yetersiz bakiye'
ikazını duyuyor, her daim borçlanıyoruz. bu küresel hal siyaseti de dönüştürüyor,
siyaset ve özgürlük kavramlarını yeniden müzakereye açıyor. borcun oluşturduğu
"bağlar" ile finansal araç ve kurumların oluşturduğu borçluluk düzeni
arasındaki ilişki dünyamızı nasıl şekillendiriyor? mizahi ve canlı bir dille
yazılan borç bağları, obama'nın ulusal güvenlik stratejisi, prada mağazalarının
mimarisi, u2'nin solisti bono'nun "afrika'nın borçları silinsin"
kampanyasındaki halleri ve marx'ın anlattığı bir peri masalından hareketle
pratikler üzerinden borcu kuramsallaştırıyor.
piyasaların, siyasete tahakkümüne 2011 sonrası her yerde isyan bayrağının
açıldığı, syriza'nın iktidara gelebildiği, büyük buhran'daki eşitsizlik
seviyesine geri dönülen dünyamızda, özgürlüklerimizin geleceği ve teminatı;
borcun siyasallaşmasından, uzmanların büyülü dünyasından çıkarak yeryüzüne
inmesinden geçiyor.