Kayıt Ol
Şifremi Unuttum
ahmed cevdet paşa
1823-1895
cevdet paşa, 1823 yılında
bulgaristan'ın lofça kasabasında doğmuş ve küçük yaşta başladığı eğitimini
lofça müftüsü hâfız ömer efendi’den arapça ve dinî ilimler öğrenerek
sürdürmüştür. 1839’da istanbul'a gönderilmiş ve burada dönemin ünlü
âlimlerinden dersler almıştır. devlet hizmetine 1844’te premedi kazası kadılığı
ile başlamış ve çeşitli önemli görevlerde bulunmuştur.
1845’te istanbul müderrisliği
ruûsunu almış, 1850’de meclis-i maârif-i umûmiyye azalığına ve dârülmuallimîn
müdürlüğüne, 1851’de encümen-i dâniş üyeliğine, 1855-1865 yılları arasında
vakanüvisliğe, 1856’da galata kadılığına, aynı yıl mekke-i mükerreme ve 1861’de
istanbul kadılığı pâyelerine, 1863’te ise anadolu kazaskerliği pâyesine
ulaşmıştır. ayrıca işkodra, bosna ve kozan’da ıslahat çalışmalarında
bulunmuştur.
1866’da halep valisi, 1868’de
dîvan-ı ahkâm-ı adliyye başkanı ve ardından adliye nâzırı olmuş, 1870’te bursa
valisi, 1871’de mecelle-i ahkâm-ı adliyye cemiyeti ve şûrâ-yı devlet tanzîmat
dairesi başkanlıklarına getirilmiştir. 1872’de maraş valisi, ardından tekrar
dîvan-ı ahkâm-ı adliyye üyeliği ve mecelle-i ahkâm-ı adliyye cemiyeti
başkanlığına atanmış, 1873’te şûra-yı devlet üyesi ve evkâf nâzırı, ardından
maârif nâzırı olmuştur. daha sonra birçok kez şûra-yı devlet başkan vekilliği,
yanya valiliği, adliye nâzırlığı, dahiliye ve evkâf nâzırlığı, suriye valiliği
ve ticaret nâzırlığı görevlerini yürütmüştür. 1879’da on gün müddetle vekâleten
sadrazamlık yapmış, son olarak beşinci defa adliye nâzırlığı görevine atanmış
ve 1890’da ıı. abdülhamit tarafından meclis-i âlî’ye tayin edilmiştir.
hayatının son dönemlerinde ilmî
çalışmalarına ve ailesine vakit ayıran cevdet paşa, 26 mayıs 1895’te
istanbul’da vefat etmiş ve fatih sultan mehmet türbesi hazîresine
defnedilmiştir.
öne çıkan eserleri arasında târih-i
cevdet, tezâkir, ma’rûzât, kısas-ı enbiyâ, kırım ve kafkas tarihçesi, belâgat-i
osmâniyye, kavâid-i osmâniyye, medhal-i kavâid, kavâid-i türkiyye, mi’yâr-ı
sedâd, âdâb-ı sedâd fî ilmi’l-âdâb, beyânü’l-unvân, takvîmü’l-edvâr, mecmûa-i
ahmed cevdet, hulâsatü’l-beyân fî te’lîfi’l-kur’ân, ma’lûmat-ı nâfia risâlesi
ve mukaddime-i ibn haldûn’un tercümesi bulunmaktadır.